ORHAN GENCEBAY HAYATI
Orhan
Gencebay'ın yaşamında iki doğum tarihi vardır... Birincisi
1944 yılının 4 Ağustos'unda sıcak bir öğle vakti ilk
soluk. İkincisi ise müziği kanında, duygularında
solukladığı an. Müzik yaşantısına altı yaşlarında
babasının eğlensin" diye aldığı mandolin ve kemanı
çalarak başladı. Bunlar daha çok batı aletleriydi. Hocası
viyolanistti, çok iyi öğrenim yapmış birisiydi... Kırım
Türklerindendi ama Samsun'da berberlik yapıyordu. Küçük
Gencebay yetenekliydi, kısa zamanda notayı öğrendi.
Ancak gözü
Halk müziğindeydi. Yedi yaşında iken bağlama ile tanıştı.
12 yaşına
geldiğinde artık tamburda çalıyordu. Şarkı söylemiyordu
ama müziğin felsefesinitanımaya
çalışıyordu. Konservatuar sınavlarına girdi, kazandı ve
bir süre devam etti. Ancak aradığı
ve düşlediği müziği bulamadığı gerekçesiyle ayrıldı.
Ardından Ankara Radyosu sınavlarına girdi 20 yaşındaydı.
Sınavları iftiharla kazandı, Halk Müziği'ni tercih etmişti.
Müzik aletleri
içinde ona bağlama kadar yakın gelen yoktu. Sınavları
kazandığı halde usulsüzlük
yapıldı diye radyoya girmedi. İki yıl sonra İstanbul
Radyosu'nun sınavlarına girdi, onu da iftiharla kazandı, 10 ay
TRT'de çalışıp ayrıldı. O sıralar çeşitli arayışlar
içindeydi ve bütün sorunda buydu
zaten. Var olan müziğin yapısından tatmin olmuyordu. Türk
müziğin'de çok iyi malzeme vardı, çok
iyi yerlere gelmesi mümkündü. O yıllarda böyle
düşünüyordu.
TRT'den ayrıldıktan sonra babasının da işlerinin bozulması üzerine yeniden Samsun'a dönen, ne var ki içindeki müzik tutkusu her geçen gün biraz daha yoğunlaşan Orhan Gencebay çalışmalarını bu kez İstanbul Plakçılar Çarşısın'da yoğunlaştırdı. Söz yazarı, besteci, yorumcu, bağlama sanatçısı olarak zirveye doğru uzanan bir maratona başladı. Sanatçı henüz şarkıcı olarak tanınmadan önce de bir çok bestesiyle şöhret olmuştu. "Sevemedim Kara Gözlüm ", "Koca Dünya", "Sabır Taşı" adlı besteleri, besteci Orhan Gencebay'ın tanınmasına yetmişte artmıştı bile. Hatta "Sevemedim Kar Gözlüm " adlı bestesi rekor kırmış 45 sanatçı tarafından plak yapılmıştı.
Orhan Gencebay ses
sanatçısı olarak adını ilk kez "Başa Gelen
Çekilirmiş" adlı 45'lik plağı ile duyurdu ve hemen
ardından "Derdim Dünyadan Büyük" adlı plağı
geldi. 1969 yılında "Bir Teselli Ver"'in satışını
katlayarak kırdığı rekor nedeniyle çalıştığı plak
şirketş tarafından "Altın Taç" ile
ödüllendirildi. 1978 yılında yaptığı "Yarabbim"
adlı plağı yurt içinde ve dışında yaptığı satışlarla
rekor kırdı.
Orhan Gencebay
1971 yılında İstanbul Plak'a ortak olmuş ve ilk plaklarının
büyük çoğunluğu bu firmadan çıkmıştı. Sanatçı daha
sonra merhum Yaşar Kekeva ile ortak olarak Kervan Plak
şirketini kurdu ve kardeşi Burhan Gencebay ile birlikte
çalışmalarını burada sürdürmeye başladı. Yaşar Kekeva
Kervan Plak'tan ayrılıp kendi adını verdiği plak şirketini
kurunca Kervan Plak Orhan ve Burhan kardeşlerin ortaklığı ile
bugünlere geldi.
Orhan Gencebay'ın
ilk evliliğini yaptığı Azize Gencebay'dan Altan adını
verdiği bir oğlu dünyaya geldi. Daha sonra oğlunun annesinden
boşanan sanatçı "Tanrı katında eşimdir" dediği
Sevim Emre'yi kendine hayat arkadaşı olarak seçti. 1974
yılından bu yana birlikte olan ünlü çift çeyrek yüzyıla
yakın bir zamandır beraberliklerini büyük bir uyum ve
mutluluk içinde sürdürüyorlar.
Ünlü sanatçı
şimdiye karar 35 tane Yeşilçam filmi çevirdi. Sayısız filme
müzik direktörü olarak imza atan Orhan Gencebay'ın kendi
firmasından çıkan 25 albümü bulunuyor. 28 yıllık sanat
hayatında plak ve kaset olarak 50 milyonu aşkın bir sayı ile
erişilmesi güç bir rekoru elinde bulunduruyor.